Kuyrukla Sıçrayanlar

Sıçrar kuyruklular olarak ta isimlendirilir. Bilimsel olarak Collembola, Podura olarak isimlendirilmiştir. Yunanca karnı tüplü anlamına gelen bu takımın boyları 0.259 mm. (Tetradontophora), genelikle 1-2 mm. olan, saksılardaki topraklarda ve bazı birikinti suların yüzeyinde dahi görülebilen hayvanlardır. Kutupların içlerine kadar yayılmışlardır. Daha çok % 100'lük nemli topraklarda ve özellikle orman topraklarının içinde büyük sayılarda yaşarlar (100.000 birey/m²). Derinlere gittikçe sayıları azalır (2 m.'de dahi vardır). Birçok türü kozmopolit olmuştur. Termit ve karınca yuvalarında da bulunurlar. Podura aquatica ve Smint-hurides aquaticus suların üzerinde yaşar. Isotoma saltans (=Desoria glacialis) = Buzul Piresi, buzul kenarlarında (+3°C), Anurida martima geçici su birikintilerinde yaşar. Toprak biyolojisinde özellikle parçalanmalara katıldığı için indikatör olarak ve humus oluşumunu sağladığı ve toprağı bitkilerin yararlanacağı şekle soktuğu için ekonomik açıdan büyük öneme sahiptirler.

Ağız parçaları, çiğneyici, emici, kafa kapsülü içine çekilmiş (entognat), orthognat ya da prognattir. Maksilla ve mandibul iyi gelişmiştir. Bazılarında mandibul yoktur. Abdomenleri 6 segmentlidir. Terminal uzantıları ve serkusları yoktur. Birinci, 3. ve 4. abdominal segmentlerin karın tarafında özel işlev görecek şekilde değişikliğe uğramış bacaklar bulunur. "Ventraltüp" denen boru şeklinde bir uzantı (su alınımına, solunuma ve tutunmaya yarar), üçünce segmentte "Retinaculum" denen bir tutma organı, dördüncü segmentin arka kenarında ise "Furca" denen bir çatal çıkar. Karınca ve termit yuvalanında yaşayanlarda furka bulunmaz. Bu sonuncusu tek yapı bir kaide segmentinden "Manubrium" ve her biri iki segmentten yani "Dens" ve "Mucro" dan meydana gelmiş iki kollu bir çataldan oluşmuştur. Çatal normal olarak öne doğru vücudun üzerine yatar ve çatalın kaidesi 3. segmentteki tutma organı  tarafından sabit hale geçirilir. Kaslar, bu çatalı arkaya doğru hızlı itince, çatalın tutma organından sıyrılarak yere çarpmasını ve hayvanın bir yay çizecek şekilde havaya sıçramasını sağlar. Sıçrama sırasında çatal tekrar retinakuluma kilitlenir. Bu organın şekli ve büyüklüğü gruplara göre değişiktir. Böceklerde bu yapı yalnız bu takıma özgü olduğundan ismini bu özelliğinden almıştır. Normal olarak yürüyebilir ve cama dahi tutunabilirler. Bazıları suların üzerinde de sıçrayabilir.

Kutikula ince, düzenli olarak tüylenmiş ya da birçok cinste olduğu gibi pulludur. Ru sonuncularda vücut metalik parlar. Çoğu renksiz, bazen mavimsi-menekşe, kahverengi, yeşilimsi, grimsi, bazen desenlidir. Işıkta kural olarak renkleri koyulaşır. Birçok türünde, vücut üzerine dağılmış, "Pseudocel" denen, tehlike sırasında vücut sıvısının (hemolenfin) dışarıya fışkırtıldığı yapılar vardır. Hemen her zaman kasla donatılmış dört segmentli (nadiren ikincil olarak 6 segmentli) anteni değişik şekilde duyu kılları, duyu almaçları ile donatılmıştır. Son segmenti dışarıya pörtletilebilen bir uç kese ile, üçüncü segmenti ise antenorgani ile donatılmıştır. Her ikisi de dokunmaya ve tatmaya yarar. Gözleri ile antenleri arasında bulunan muhtemelen nem algılayıcı "Postantenal Organ" bu takıma özgüdür; familyaların ayrımında kullanılır. Çoğu ışığa duyarlı olmakla birlikte gözsüzdür; bir kısmında nokta gözler (orta ve yan) ve 8 osel gözden oluşmuş bileşik gözler vardır. Termit ve karınca yuvalarında yaşayanlarının ommatidiyum sayısı azalmış ya da tamemen gözlerini yitirmiştir. Birkaç türünde protoraksın ön kenarı uzayarak diğer segmentleri üstten örter. Bacaklar yürüyücü tipte, tibiotarsus kaynaşmış, tırnaklı empodiyumludur. Tiblotarsusun uç kısmındaki tüylü yapılar tür ayırımı için önemlidir.

Küçük vücutlu olduklarından, trake sistemleri basittir. Baş ve göğüs arasında iki stigma ile dışarıya açılır. Çoğu deriyle solunum yapar. Sulanmış topraklarda, tüylerinin arasındaki hava yastığını kullanarak solurlar. Eşey organları 5. abdominal segmentin altında, yarık şeklindeki bir delikten (erkekte boyuna, dişide enine) dışarıya açılır. Bazen eşeysel dimorfizm vardır (daha çok Symphypleona alttakımında). Malpiki tüpleri yok; boşaltım maddeleri orta bağırsağa salgılanır, bir kısmı deri değiştirme ile atılır, bir kısmı ise yağ cisimciklerine ürik asit halinde depolanır. Sinir sistemi yoğunlaşmış; üç gögüs gangliyonu vardır. Besinlerini çürümekte olan bitki ve hayvan artıkları ve keza mantar, alg, bakteri, birhücreliler ve polenler oluşturur. Yamyamlık (kaniblasmus) vardır. Suda yaşayanları vücutlarının yüzeyindeki mikroorganizmaları yerler. Laboratuvarda hamur mayası ve haşlanmış patatesle beslenebilirler. Oda sıcaklığında nem yoksa birkaç dakikada kururlar.

Bazı türleri ışık çıkarır (eskiden hepsinin bakteri ve mantar kökenli ışık çıkardığına inanılıyordu). Çiftleşme için dans vardır. Erkekler saplı spermatofor bırakır. Dişi, eşey açıklığı ile bunları vücut içine alır. Yumurtaları yuvarlak; kural olarak ovipardırlar; nadiren (kötü koşullarda) ovovivipardırlar. Embriyonik gelişme 10-15 gün sürer, 2-5 hafta sonra da erginleşirler; 50 defa deri değişimi görülebilir. Deri değiştirme sırasında eksilen vücut kısımlarını yenileyebilirler. Yaklaşık bir yıl yaşarlar. Kışı çoğunluk yumurta halinde geçirirler. Akarlar, örümcekler; kınkanatlıların, kulağakaçanların ve parazit nematotların bir kısmı doğal düşmanlarıdır. Birkaç türü bitki yediğinden dolayı zararlıdır. Rhyniella, praecursor ve Rhyniognatha hirsti bu takıma ait bilinen en eski böcek fosilleridir. Devon'dan beri yaşamaktadırlar (yaklaşık 300 milvon yıl).

Springtails, tüm karasal sakinlerin en yoğun olanıdır. Ölü bitki parçalarını ve toprak mantarlarını yiyebilecekleri çok çeşitli habitatlarda bulunurlar. Çoğu tür 6 mm'den küçüktür ve kuraklığa karşı çok hassastır. Birçok türde, ilk abdominal segmentten boru şeklinde bir çıkıntı (collophore) çıkıntı yapar. Bu organın işlevi tam olarak bilinmemekle birlikte çevreden aldığı nem ile su dengesinin korunmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir.

Kuyruk atlayıcılar, dördüncü karın segmentinde yer alan çatallı atlama dönemi (furcula) için adlandırılmıştır. Furcula, üçüncü karın segmentinden çıkıntı yapan özel bir kanca (tenakulum) ile karın altına çekilebilir. Bu kanca furkuladan ayrıldığında böcek havaya sıçrar. Bu yapı, Collembola'nın birkaç cinsi dışında hepsinde mevcuttur ve onlarla beslenebilecek veya zararlı olabilecek organizmalardan kaçmak için kullanılır.

Yetişkin öncesi hayvanlar yetişkinlere çok benziyor. Cinsel olgunluğa ulaşmak için dört ila beş kez tüy dökmeleri gerekir. Cinsel olgunluğa ulaştıklarında, hayatlarının geri kalanında tüy dökmeye devam ederler. Tail-hop yapanlar, diğer eklembacaklılardan farklı olarak serin yerleri tercih ederler. Yıllık ortalama sıcaklıklar düşmesi popülasyonlarında artışa neden olur ve serin, nemli yerlerde gelişimleri daha hızlıdır.

Alt sınıf: Apterygota

Metamorfoz: Ametabola

Dağılım ve yaşam alanı: Çimenli ve ağaçlık habitatlarda yaşamayı tercih eder.

Aile sayısı: 15

Tür sayısı: > 6000

Ekonomik önem

Springtails, organik atıkların doğaya geri döndürülmesinde önemli ayrıştırıcılar olarak görev yapar. Çeşitli bitki türleriyle beslendikleri için zararlı olabilirler. Bourletiella hortensis (bahçe bahar kuyruğu) erken ilkbaharda fidelere zarar verebilir. Sminthurus viridis (yonca piresi), Avustralya'da bir yonca zararlısıdır. Hypogastrura armata, ticari olarak üretilen mantarların zararlılarından biridir.

Bu böcekleri biliyor musunuz?

  • Kuyruktan sıçrayan mantarlar yaşam alanlarında oldukça yoğun olarak bulunurlar. Nüfus yoğunluğu hektar başına 750 milyon kişi olarak bildirilebilir.
  • Kuyruklu atlayıcılar, furcula yardımıyla zıpladıklarında 20 cm yüksekliğe ulaşabilirler. Bu, vücut boylarının 50 ila 100 katı kadar zıpladıkları anlamına gelir.
  • Diğer eklembacaklılardan farklı olarak, sıçrayan fareler serin alanlarda gelişirler. Ortalama sıcaklıklardaki yıllık düşüşler nüfus yoğunluklarını artırır.
  • Koyu mavi Collembola, Hypogastrura nivicola, kışın sonlarında veya ilkbaharın başlarında eriyen karda bulunur. Başka bir soğuğu seven tür daha kuzeyde buz üzerinde yaşıyor.
  • Bazı Sminthuridae dişileri yumurtalarını yeni yedikleri dışkı veya taze çamurla kaplar. Bu karışım yumurtaları kurumaya ve mantar oluşumuna karşı korur.
  • Ametabola sergileyen diğer kanatsız böcekler gibi Collembola da üreme özelliklerini kazandıktan sonra deri değiştirir. Bununla birlikte, diğer taksonlardan farklı olarak, üreme faaliyeti yalnızca ardışık dönemlerde gerçekleşir. Her üreme dönemini bir deri dökümü, kısa bir beslenme dönemi ve başka bir deri dökümü takip eder.
  • Bazı Collembola türleri küçük hayvanların yuvalarında yaşar. Birkaç tür (Cyphoderidae familyasının üyeleri dahil) sosyal böceklerin yuvalarında yaşar.
  • Collembola beyaz, pembe, sarı, yeşil, turuncu, kırmızı, mavi ve indigo gibi birçok renkte oluşabilir.

İzmir İYON Böcek İlaçlama, Pest Kontrol, Dezenfeksiyon, Fumigasyon ve Çevre Sağlığı Hizmetleri Firması